
Kısa Dönem Kiralama Türkiye
Kısa Süreli Kiralamalara Sıkı Düzenlemeler
Türkiye, hızla büyüyen kısa süreli kiralama piyasasını düzenlemek için yeni bir dizi yasal düzenleme getirdi. Öncelikli olarak güvenliği artırmayı hedefleyen bu yasalar, sektörü resmi bir işletme olarak meşrulaştırmayı da amaçlıyor. Oteller, haksız rekabetten dolayı rahat bir nefes alacak, kiracıların, mülk sahiplerinin ve komşuların hakları daha net bir şekilde korunacak.
Yeni Bağlayıcı Yasalar
Günlük ve kısa süreli kiralama piyasası, 2024 yılına kadar uyulması gereken yeni yasalarla dönüşecek. Bu yasalar, tüm paydaşların korunduğu ve gereken süreçlerin takip edildiği daha yapılandırılmış ve sorumlu bir kiralama ekosistemine giden yolu döşüyor.
Sadece Sahipler!
Önemli bir politika değişikliği ile artık yalnızca mülk sahipleri veya lisanslı turizm ajansları, konut birimlerini kiraya verebilecek. Bu yeni düzenleme, üçüncü taraf aracıların önünü kapatıyor ve hizmet kalitesi ile hesap verebilirliğin doğrudan bir hattını sağlıyor.
Kiralama İzni
Turistik amaçlarla 100 günden az süreyle kiralanacak konut birimleri için artık İl Valiliği veya Bakanlık Ofisi tarafından verilen bir kiralama izni gerekiyor. Bu izin, resmi onayın bir damgası olarak, gayri resmi düzenlemelerden meşru kiralama tekliflerini ayırıyor.

İzin Beyanı
Yeni hukuki çerçevede şeffaflık esastır. Sahipler, birimin kısa süreli kiralanmaya resmi olarak onaylandığını doğrulayan özel bir plakayı birimin girişine asmak zorunda. Bu görsel ipucu, birimin yasal statüsü konusunda kiracıları ve komşuları rahatlatıyor.
Tek İzin, Birden Fazla Birim
Bir kişi, aynı binadaki birimlerin en fazla %25'i için izin alabilir, bu da binada üçten fazla konut birimi varsa geçerlidir. Bu hüküm, konut binalarının kullanımında çeşitliliği garanti ediyor ve kiralama piyasasında tekel oluşumunu önlüyor.
Komşuların Rızası
Küçük binalarda, diğer daire sahiplerinin ve sakinlerinin rızası, izin almak için şimdi bir ön koşuldur. Ancak, yönetim planı kısa süreli kiralamalara izin veriyorsa, bu kural daha büyük, yönetilen sitelerde geçerli değildir.
Kiracı Kimlik Belirleme
Otel endüstrisi standartlarına uyumlu olarak, kiraya verenler artık kiracıların kimlik bilgilerini toplamak ve kamu otoriteleriyle paylaşmak zorunda. Bu önlem, güvenliği artırıyor ve kiralık mülklerin sorumlu kullanımını sağlıyor.
İdari Para Cezaları
İzinsiz işletme veya kısa süreli kiralama teklifleri sunmanın idari cezaları ağır, birim başına 100.000 ile 1.000.000 TL arasında değişiyor. Ayrıca, sunulan birimi reklam edildiği gibi teslim etmeme veya izin alınmış olsa bile daireyi düzensiz veya suç faaliyetleri için kullanmama gibi sorumluluklara uymamanın cezaları birim başına 50.000 ile 500.000 TL arasında olabilir ve bu durum iznin iptaline yol açabilir.
Türkiye'nin kısa süreli kiralama üzerine yeni düzenlemeleri, turistler, mülk sahipleri ve konaklama endüstrisi için manzarayı dönüştürmektedir. Güvenlik, meşruiyet ve adil olma üzerine yoğunlaşarak, ülke seyahat edenler için macera ve huzur arayanlar için en üst düzey bir hedef olmaya devam etmekte yeni bir kiralama pratiği standardı belirlemektedir.
İlgili Makaleler

Al Marjan Adası: Orta Doğu’nun En Değerli Gayrimenkul Yatırım Fırsatı
Ras Al Khaimah Emirliği’ne bağlı Al Marjan Adası, şu anda Birleşik Arap Emirlikleri’nde en çok konuşulan yatırım merkezlerinden biri haline geldi. Bölgenin ilk ve tek yasal kumarhanesi olan Wynn Al Marjan Island projesiyle birlikte, sınırlı arsa stoğuna sahip bu ada, yatırımcılar için eşsiz ve tekrarı olmayan bir fırsat sunuyor.

Dubai’de İlk Kez Ev Alacaklar İçin Yeni Dönem: Emirlik Vatandaşlarına ve Yabancılara Büyük Fırsat
Dubai Arazi Dairesi (DLD) ve Dubai Ekonomi ve Turizm Dairesi (DET), hem Emirlik vatandaşları hem de yabancı uyruklu sakinler için ev sahibi olmayı daha erişilebilir kılmak amacıyla devrim niteliğinde bir adım attı.
İlk Kez Ev Alacaklar Programı, Dubai Ekonomik Gündemi D33 ve Dubai Gayrimenkul Stratejisi 2033 kapsamında hayata geçirildi.
Bu program, konut piyasasına girişteki engelleri azaltarak, bireylerin ve ailelerin uzun vadeli yatırım yapmalarını ve mülk sahibi olmalarını desteklemeyi hedefliyor.

Türkiye Gayrimenkul Piyasası Analizi: Önümüzdeki Beş Yılın Görünümü
Mevcut veriler, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki gayrimenkul piyasasında nominal fiyat artışlarının devam edeceğini gösteriyor. Ancak burada nominal büyüme ile gerçek (enflasyondan arındırılmış) büyüme arasında fark olduğunu unutmamak gerekiyor. Örneğin, Türkiye yıllık bazda yaklaşık %46,4 gibi yüksek nominal fiyat artışları yaşasa da, yüksek enflasyon nedeniyle fiyatlar reel olarak yılda yaklaşık %14 geriledi. Yani TL cinsinden fiyatlar artsa da, bu artışın alım gücü üzerindeki etkisi sınırlı kaldı. Yine de, iç talebin güçlü olması ve arzın yetersiz kalması nedeniyle nominal fiyat artışlarının devam etmesi bekleniyor, ancak reel artışlar enflasyonun kontrol altına alınmasına bağlı olacak.
Makroekonomik düzeyde, Türkiye hükümeti 2023 ortasından itibaren enflasyonla mücadele kapsamında daha sıkı para ve maliye politikalarına yöneldi. Resmi Orta Vadeli Ekonomik Program, enflasyonun kademeli olarak %50’nin üzerinden 2026 itibarıyla tek haneye (yaklaşık %9,7) düşürülmesini hedefliyor. Kredi derecelendirme kuruluşları da bu gelişmeleri olumlu karşıladı ve 2024 yılında Türkiye’nin kredi notunu artırarak ekonomik güvenin arttığını gösterdi. Bu gelişmeler, reformların devam etmesi hâlinde enflasyonun 2030’a kadar kademeli olarak düşeceği ve buna bağlı olarak döviz kurunda istikrarın sağlanacağı beklentisini güçlendiriyor.
Arz-talep tarafında ise, konut üretimi şu anda Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacını karşılamaktan uzak. Uzmanlara göre, mevcut konut üretimi yıllık talebin ancak yarısını karşılıyor. Bu arz açığı, ekonomik dalgalanmalara rağmen fiyatları yukarı yönlü desteklemeye devam edecek. Öte yandan, yabancı yatırımcı talebi 2022’de zirve yaptıktan sonra, ikamet izni sınırlamaları ve vatandaşlık için gerekli yatırım tutarının $250.000’dan $400.000’a çıkarılması gibi nedenlerle 2023–2024 döneminde belirgin şekilde düştü. 2024 yılı itibarıyla, yabancılara yapılan satışlar toplam satışların sadece %1,6’sını oluşturdu. Ancak enflasyonun düşmesi ve döviz kurunun istikrara kavuşmasıyla birlikte bu talebin kademeli olarak toparlanması bekleniyor.
2030’a kadar bakıldığında, Türkiye gayrimenkul piyasasının; genç ve büyük nüfusu, kentleşme oranının artması, altyapı yatırımlarının devamı ve turistik bölgelerdeki talep sayesinde güçlü kalması bekleniyor. Hükümetin enflasyonu tek haneli seviyelere indirmeyi başarması hâlinde, yatırımcılar hem nominal hem de reel değer artışlarından faydalanabilecek. Ancak yüksek enflasyon devam ederse, getiriler çoğunlukla nominal seviyede kalabilir. Genel görünüm, ekonomik istikrarın artmasıyla birlikte 2026’dan itibaren yatırım ortamının iyileşeceğine işaret ediyor.
Yorumlar (0)
yorum eklemek için oturum açmanız gerekiyor